4 Ağustos 2014 Pazartesi

AŞKA SON ŞANS

AŞKA SON ŞANS
2008

 


  




 


 



 


 


 





 


 


Efsanevi aktör Dustin Hoffman'ın aşk yaşamının altın dönemini yaşayan New York'lu bir reklamcıyı oynadığı bu film, 2008 yapımı bir romantik komedi. New York’lu Harvey Shine, bir jingle yazarı olarak işleri sarpa sarmıştır. Her an çalıştığı işini kaybetme riski taşımakta olan Harwey, patronundan son bir şans koparmıştır. Önce hafta sonunda Londra’ya kızının düğününe gidecek ve pazartesi günü önemli bir toplantı için geri dönecektir. Kızının kilisede yürümek için üvey babasını seçtiğini öğrendiğinde darmadağın olur. Yıkılmış bir halde, düğün yemeğine kalmadan havaalanına geri döner. Fakat uçağı da kaçırmıştır, böylelikle işini devam ettirme şansını da. Bunca sıkıntı arasında havaalanında bir kadeh içki içerken, onun hayatını derinden etkileyecek bir sürprizle karşılaşacaktır. Bu sürpriz 40’lı yaşlarında, duygusal ve onun kadar bir ilişkiye ihtiyacı olan güzel bir kadındır. Şans belki bu sefer zavallı Shine'ın yüzüne gülecektir. 



Aşka Son Şans
Murat Özer
Hayattan beklentilerini iyice azaltmış, geleceğe dair umutla bakmayı unutmuş, iş ve ev arasında mekik dokumaktan ileriye gidemeyen bir hayata hapsolmuş, bunların da ötesinde yalnızlığa teslim olmuş bireyler için 'çıkış umudu' olabilecek bir noktaya parmak basma niyetinde bir film "Aşka Son Şans" (Last Chance Harvey).

Kızının düğünü için Londra'ya gelen Amerikalı bir müzisyenle (reklam müzikleri bestelemektedir) havaalanında çalışan bir kadın arasındaki zaman zaman sözcüklere dökülmesi zor bir hale bürünen ilişkinin resmini çiziyor bu film. İkilinin ortak bir paydaya doğru gittikleri ama birbirlerine teğet geçtikleri bölümlerde oldukça sağlam bir karakter analizi gerçekleştiriyor senarist-yönetmen Joel Hopkins. Özellikle yaşlıca müzisyenle orta yaşı epeyce geçmiş kadının kalabalıklar içindeki yalnızlıklarını yetkin bir çerçevede ele alıp bizlere aktarmayı başarıyor sinemacı. Müzisyenin neredeyse 'boşvermişçi' bir görüntü sergilediği ve çevresindekilere karşı 'tepkisiz' görüldüğü anlarda, İngiliz kadının annesi ve iş arkadaşlarından oluşan sosyal çevresinin onu yalnızlıktan kurtaramadığına tanık oluyoruz. 'İki yabancı'nın yollarının kesişmesi kaçınılmazken yaşanan bu 'alçak sürünme' bölümleri, filmin sağlam bir temele oturduğunun işaretlerini veriyor.



Öte yandan bu temel üzerine inşa edilen filmin geri kalanında entrika hafifliyor ve tipik bir romantik komedinin ipuçlarıyla yola devam etmek zorunda kalıyoruz. Oysaki ilk yarım saatte bize sunulan ara sıcak, ana yemek için büyük umutlar taşımamıza vesile oluyor ve beklentilerimizi bir üst aşamaya götürmemizi sağlıyor. İki 'kader kurbanı'nın birbirlerini tanıma, çevreleriyle ilişkilerini düzenleme ve arkadaşlıktan sevgili olmaya doğru giden serüvenleri, 'güç' eksikliğini derinden hissettiğimiz anları da beraberinde getiriyor. Dustin Hoffman ve Emma Thompson gibi iki büyük oyuncuya sahip olmanın avantajlarını yeterince efektif kullanamayan yönetmen, akıp gitme problemi yaşamayan ama 'derinlik' konusunda sıkıntıları olan bir yapıyı da önümüze sunmuş oluyor böylece. Kolay çözümler, klişelerle örülü bir hikâye anlatımı ve hep beklenenin yaşandığı bir eylemler zinciri oluşturuyor Hopkins, ki bunun bize yol-su-elektrik olarak geri dönmediğini görmek düş kırıklığı yaratıyor.



Hoffman ve Thompson'a oyunculuklarıyla Altın Küre adaylığı getiren "Aşka Son Şans", benzerine sıkça rastladığımız 'heba edilmiş projeler'den biri bizce. Başlangıçta enfes bir biçimde kurduğu karakter derinliğini sonraki dakikalara taşıyamayan, böylece izleme sürecinde kopukluklara neden olan yönetmen Joel Hopkins, yine de sonraki projelerini merak etmeye değer bir sinemacı olduğunu gösteriyor burada. Henüz ikinci uzun metrajlı yönetmenlik çalışmasında belli bir yol kat ettiği apaçık, bunu da kabul etmek gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder